Kadınlar ve Erkekler Aşkta Nasıl Mutlu Olur ?

Aşk ve evlilik… Biz kadınlar için can gibi, hava gibi, su gibi önemli.Aşk olmadan mutluluk da olmuyor hayattan zevk almak da. Ama aşk da o kadar kolay bişi değil. Hatta bazen hayatı iyi değil kötü bile yapıyor. Kadınlar ve erkekler aşkta nasıl daha çok zevk alır, nasıl mutlu olur, nasıl güler..


Aşk ve sevgide partnerinizi nasıl memnun edersiniz ?

Onu övün. Arkadaşlarınızla dışarı çıktığınızda, arada sırada yaptığı ve sizin hoşlandığınız bir şeyden bahsedin.

Rutininizi değiştirin. Birlikteyken televizyonun karşısında tembellik yapmaktan hoşlanıyor olabilirsiniz. Bunun yerine o gün ofiste yaşadıklarınızdan veya tatil planlarınızdan konuşun. Her gün aynı şeyleri yapmaktan vazgeçtiğinizde her anın keyfini çıkarabildiğinizi göreceksiniz.

Onunla ilgili bir şeyler keşfedin. Ve sonra bunları onunla paylaşın. Örneğin yıllar önce yaptırdığı dövmesinin hikayesini anlatmasını isteyin.

Bakışını yakalayın.Kalabalık ortamda ona gülümseyin. Bu bir anlık olay, her ne kadar yalnız olmasanız da, sizi birbirinize yakınlaştırır.

Güzel haberleri şatafatlı bir şekilde kutlayın. Ona sarılın, köpüklü bir şampanya açın ve yeni bir müşteri kazanmasının veya aylardır hazırlandığı sınavı geçmesinin ayrıntılarını anlatmasını isteyin.

Ona meydan okuyun. Arabaya veya asansöre kadar yapacağınız yarış sizi yakınlaştırır.

Ona gerçekten teşekkür edin. Eğer yatak odanızı boyarsa, bir teşekkür olarak en sevdiği yiyeceklerden oluşan bir atıştırma tabağı hazırlayabilirsiniz.

Kavgada tansiyonu düşürün. Tartışma anında ona takma adıyla seslenmeniz iki tarafı da sakinleştirir.

Boynuna masaj yapın. Onunla yan yana yürürken boynuna dokunurken o bölgeye küçük küçük masajlar yapın.

Komik bir fıkra öğrenin. Gündüz ondan ayrı olduğunuzda akşam için bir hazırlık yapın ve komik bir fıkra öğrenin.

Evini toplayın. Biz ne kadar ev işi yapmaktan hoşlanmıyorsak, erkeklerde bundan o kadar nefret ediyorlar. Bu konuda onun üstüne gitmeden evini temizleyin . Artık kokmaya başlayan çöpünü atın, evin dört bir köşesine yayılmış boş içki şişelerini toplayın, çoraplarının çiftlerini bulun ve buzdolabındaki zamanı geçmiş yiyecekleri atın. Başına kakmadan ona yardım eli uzatmanız onun moralini yükseltip size olan hislerinin yoğunluğunu arttıracaktır.

“Eğer?” oyunu oynayın. Sırayla birbirinize şöyle sorular sorun: “Milli Piyango’dan 10 milyon lira kazansan ne yapardın?” veya “Sadece 5 günün kaldığını öğrensen ne yapmak isterdin?”

Oyun oynayın. O yıkanırken banyodan bornozunu kaçırın. Bu tip eğlenceli eylemler aranızdaki duyguları yoğunlaştırır.

Birlikte gürültü çıkarın. Aranızda şakalaşırken onu halının üstüne çekip güreşmeye başlayın.

Ona uğurlu iç çamaşırları alın. Üzerinde çok fazla yorulup stres yaptığı büyük toplantı öncesinde ona uğur getireceğine inandığınız bir iç çamaşırı hediye edebilirsiniz.

En iyisi olmasına yardım edin. Eğer hep Japonca öğrenmek istemişse, iPod’una başlangıç derslerini yükleyin. İlişki uzmanları buna Michelangelo efekti adını vermiş. Tıpkı heykeltraşların bir kaya parçasına şekil vermesi gibi iyi çiftler de birbirlerinin en iyi yönlerini ortaya çıkarmalıdırlar.

Her fırsatta, onun ne kadar muhteşem bir erkek olduğunu dile getirin. Hisleri yazıya dökmek ilişkiyi olumlu yönde etkiliyor.

Son sözü kim söylüyor?

İlişkinizde son sözü kimin söylediği aslında çok önemli değil gibi gözükse de bu durum ilişkinin sağlığını ve geleceğini çoğu zaman olumsuz etkiliyor.




Yaşanan ilişkide yalnızca bir tarafın baskın olması ne gibi durumlara yol açıyor? Pasif kalan kişi nasıl zorluklarla karşılaşıyor? Bu ilişki türünü düzeltmek için nasıl davranmak gerekiyor? Türkiye Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. G. Bahar Cömert son sözü tek bir tarafın söylediği ilişkileri anlatıyor.

TEK BİR TARAFİN SÖZ SAHİBİ OLDUĞU BİR KADIN-ERKEK İLİŞKİSİNİ NASIL TANIMLARSINIZ?

Geçmiş kültürümüzün getirdiği bazı algılar Türk erkeğinin “Ben ne dersem o olur, evin reisi benim!” gibi söylemlerde bulunmasına neden oluyor. Her ne kadar erkek son sözü söylediğini iddia etse de kadının burada gizli bir rolü olduğunu düşünüyorum. Politikliği, işi fark ettirmeden halletmesi, düşüncesi ve tavrıyla erkeğin “son sözü”ne etkisi olduğu kanısındayım. Erkek her ne kadar son sözü söylediğini düşünüp rahatlasa da bir şeyler ortak paydada buluşmalı. Son sözü sadece birinin söylemesinden çok ortak bir düşüncede buluşmak en mantıklısı. Yalnız bir durum dışında bu tarz ilişkilerde sorun olmuyor, o da görücü usulü… Çünkü zaten bir anlaşmayla, kuralla ve birtakım şeyleri kabul ederek başlanıyor ilişkiye. Öyle de devam ediyor. Fakat erkek bu durumu kötüye kullanıp, zorla kendini kabul ettirmeye çalışıyorsa o ilişkide gelecekten bahsetmek ne yazık ki imkansız oluyor…

BAHSİ GEÇEN TARAF NEDEN “YALNIZCA BENİM SÖZÜM GEÇECEK” DER GİBİ DAVRANMA İHTİYACI HİSSEDİYOR? BU DURUMUN KAYNAĞI NEDİR?

Güçlü insan her zaman sakin, kendine güvenen ve sessiz olandır. Kişi, dayatmalarıyla, zorlayarak uyguladığı yaptırımlarla, benim sözüm geçer, son söz benim olur mesajını veriyorsa, o kişinin kendine güveninin zayıf olduğunu ve başkalarını ezerek bir yerlere gelmek istediğini varsayabiliriz. Aslında bu her ilişki türü için geçerli. Birinin size bağırıp çağırarak düşüncesini savunması aslında onun konu hakkında yetersiz olduğunu gösteriyor. Kişi karakter olarak ne kadar zayıf ve güçsüzse karşısındakine karşı o kadar şiddetli davranıyor. Sakin olmak yerine agresifleşiyor.

BU DURUMDA PASİF KALAN TARAF NELER HİSSEDİYOR?

Söz konusu şartlarda efendi-köle ilişkisini tanımlayabiliriz. Yani birinin “Benim dediğim olacak, bunu böyle yapmayacaksın” gibi cümlelerle zalimleştiği, diğerinin ise ilişkide pek etkisi olmayan, “O ne derse o olur” diyerek etkisiz kaldığı görülüyor. Zalimleşen kişi, etrafından sürekli harikasın, muhteşemsin gibi şişirilmelerle, kendinde başkasına sözlü ya da fiziksel şiddet uygulama hakkı görüyor. Pasif kalan kişi varlığını ve değerini kaybettiğini hissettikçe, kendi çocuğuna ya da başka çocuklara, hayvanlara, bitkilere, kısacası gücünün yettiği her şeye kendisine davranıldığı gibi davranıyor. Son sözü söyleyen kişiye karşı susuldukça durumu kabul etmiş gibi görünüyor ama eninde sonunda bunun patlaması bir şekilde yaşanıyor. Kişi tüm bu süreçten olumsuz yönde etkileniyor ve psikiyatrik hastalıklara yakalanıyor. Depresyon, panik atak, kronik yorgunluklar meydana çıkıyor. Bunlar ortaya çıkmasa bile sürekli hasta olma durumu söz konusu oluyor. Çünkü ancak çok hasta olunduğunda sözle ya da fiziksel olarak baskın olmaya çalışan kişinin duracağı düşünülüyor. Ancak elden ayaktan düşülünce “zalim” karakterin baskı yapmayı bırakacağı kanısına varılıyor.

İLİŞKİDE ÇİFTLERİN BİRBİRLERİNİN HAYATINA MÜDAHALE ETMEK İSTEMESİ NE KADAR DOĞRU?

Aslında bugüne kadar görünen, erkeklerin kadınların hayatına daha çok müdahale ettiği yönünde. Ama durum öyle değil. Kadınlar için de geçerli diyebiliriz. Doğrusunu söylemek gerekirse ilişkide bir şeyi tek taraflı değerlendirmemek gerekiyor. Tabii, işin içinde tecavüz, taciz gibi ciddi şiddet içeren durumlar yoksa… Sevgili ilişkisinde sahiplenmek çok güzel bir şey bence. Aldırmazlıkla saygı arasındaki çok ince çizgi üzerinde gidilmeli. Ne çok umursamaz ne çok üstüne düşmüş gibi gözükmeli. İlişki dediğimiz şey dayatmalardan ibaret olmamalı. Eğer ki olursa orada ziller çalmaya başlar ve bir gelecek vadetmez.

BU DURUM EVLILIK ÖNCESINDE VE EVLILIK SONRASINDA NE GIBI FARKLILIKLAR GÖSTERIYOR?

Türkiye’de ilişkilerde gözlemlediğim bir şey var. Evli erkekler evlilik öncesi halinden koparak başka bir hale bürünüyor. Evlilik öncesinde her şey mükemmel; erkek hediyeler alıyor, her fırsatta aşkını dile getirip sevgi gösterilerinde bulunuyor. Ama evlendikten sonra bir anda başkalaşım geçiriyor. Aile kavramı oluşup, çocuklar olunca kadına karşı özen azalıyor. Sorumluluklar arttığı için eski özeni gösterememeye başlıyor. Bunun için mücadele de etmiyor. Fakat ilişki denen şey emek verilince güzelleşiyor. Ne kadar zaman ayırıp, ne kadar özen gösterirseniz bir şeyler o kadar yolunda gidiyor. Aslında evlilik ilişkiyi öldüren bir şey olmamalı. Ama ne yazık ki hayat mücadelesi, çocuk bakımı, ekonomik şartlar, bu özen gösterme işini biraz ikinci plana atıyor.

YALNIZCA ERKEĞİN SÖZ SAHİBİ OLDUĞU BİR İLİŞKİYİ GENEL OLARAK NASIL TANIMLARSINIZ? 

Durumu genellemek gerekirse burada kadının da biraz hatası olabileceği düşüncesindeyim. Çünkü kadın “Ben bilmem beyim bilir” deyip sorumluluk almaktan kaçıp topu erkeğe bırakıyor. Haliyle son sözü söylecek olan erkek olmuş oluyor ve sonraki süreç için de kadının bir söz hakkı yokmuş gibi davranıyor. Ama aslında söz sahibi erkekmiş gibi gözükse de perde arkasında tüm ev yaşantısını çekip çeviren güçlü kadınlar var…

''Genelde erkekler arkadaş grubu arasında “ailenin reisi benim, ben ne dersem o olur” gibi bir tavıra bürünüyor. Toplumun etiketlediği “kılıbık” olma sıfatına yaklaşmamak adına bu cümlelere ihtiyaç duyuyor. Ama sevgilisi ya da eşiyle yalnız kaldığı zaman gayet romantik dakikalar yaşanıyor, ilgi gösteriliyor… Yani durum evin dışından çıkınca bir hayli değişiyor. ''

SON SÖZÜ BİRİNİN SÖYLEMEDİĞİ BİR İLİŞKİ ORTAMI NASIL OLUŞTURULABİLİR? ORTAK PAYDADA BULUŞMAK İÇİN NE YAPILMALI? 

Öncelikle şunu özümsemek gerekir ki, bugüne kadar son sözü söyleyenin karşınızdakinin olduğu ilişkide, istenmediği sürece bir değişiklik olmayacak. Ben böyleyim, ben bilirim, ben yaparım ya da son söz benim diyen birinin değişmesi pek de mümkün değil. Tabii kendisi istemezse… Çiftler özellikle de evli olanlar bir ilişkide her iki tarafın da birtakım fikirlere ve isteklere sahip olduğunu bilerek hareket etmeli. Kararlar, istekler ya da düşünceler ne kadar farklı olursa olsun, mutlaka ortak bir yolu bulmak için çabalamalı…

Kaynak Formsanté
Elif Gürsoy

Erkek & Kadın




Kadın ve erkek beyninin farklı yapılarda olduğu uzun yıllardan beri araştırılan ve merak edilen bir konudur.


Gerek günlük yaşantımızda aynı durumlara kadın ve erkeklerin farklı tepkiler vermesi gerekse iki cinsin sürekli ayrımlar içinde olması bilim adamlarını bu konuyu araştırmaya itmiştir.Ve bu araştırmalar sırasında çok ilginç sonuçlar ortaya çıkmıştır.


Neden kadınlar çok,erkeklerse daha az konuşurlar ? Neden her kadın kendini erkeğinin kolları arasında mutlu hisseder ? 
Kadınların teknik konularda zorlanmalarının sebebi ne olabilir ? 
Aşk nedir ?


Size ulaşılması zor gelen konuların hakkından gelebilirsiniz artık...

Kadınlarla erkeklerin yapıları farklı olduğundan yaşamlarıda bu yüzden farklıdır,değer yargıları farklıdır ve ayrı ayrı sosyal kuralları benimserler.Bunlar ne kadar bilinsede bunu uygulayan kadınlar ve erkekler son derece azdır.


Erkekler ve kadınlar Ayrı Dünyaların İnsanlarıdırlar ,bu yüzden Evrimsel gelişimleri ve  görev dağılımlarıda farklıdır!

İnsanoğlunun var olduğu günden bugüne erkekler ava gitmişler,kadınlar ise ortak hayata çeki düzen vermişlerdi.Erkekler koruyuculuk görevini üstlenirken kadınlar besleme,doyurma işlevini yerine getirmişlerdir.Milyonlarca yıl süregelen bu görev bölümü sonunda da,her iki cinsin vücut ve beyin gelişimleri ayrı şekillere bürünmüştür.Beyin,kendini sürekli yeni görevlere uyduran vücutla el ele vererek,ortağına aykırı kalmayacak bir gelişmeye yelken açmıştır.

Kadınlarda Başka Erkeklere bakarlar !
Bunu Sakın Unutmayınız !

Kadınların Duyuları,Erkeklerinkinden Dahamı Gelişmiştir ?

İnsan vücudundaki en büyük organ deridir.Derinin yüzeyinde, çeşitli bölgelere dağılmış olarak,acıyı algılayan 2.800.000,işi algılayan 200.000 ve temas algılayan 500.000 sinir ucu vardır.Doğumdan itibaren kız çocuklar derisi daha ince olduğundan,dokunma ve okşanmalara karşı,erkek çocuklardan daha çok hassastırlar.Yetişkin yaşlarda ise kadın,dokunma ve okşanmalara karşı
erkekten en az on misli daha duyarlıdır.

Peki neden kadınların daha iyi konuşmacılar olduğu söylenir ?

Bilim adamlarının bulgularına göre kadınların beyinlerinde,biri sol ön bölgede,diğeri de sağ beyin küçük bir kısmında olmak üzere,iki adet konuşma bölgesi bulunmaktadır.Kadın beyninin her iki kısmında bulunan bu özel dağılım,onların çok iyi birer konuşma ortağı olmalarını sağlıyor.kadınlar bolca konuşmayı çok severler;beyinlerinde bu işlev için ayrılmış özel bölmeler bulunduğundan,beynin geri kalan kısmı diğer başka işler için serbesttir

Kadınlar için konuşmak çok büyük bir zevktir ve çoğunlukla sesli düşünürler bu sebeple erkekler arada sırada dırdır etmek olarak tanımlarlar.

Kadınların dili duygularıyla 
Erkeklerin ki ise sözcüklerle şekillenir !

Kavga ve Gürültüden Kaçmanın Yolları ! 




Uzun süreli bir ilişki için karşımızdakinden 
beklentilerimiz nelerdir ?

                   Kadınların Beklentileri                

                   Kişilik
                   Neşeli Olmak
                   Hassas Olmak
                   Zeka
                   Sporcu Vücudu
Erkeklere Göre Kadınların Beklentileri

Kişilik
Sporcu Vücudu
Neşeli Olmak
Hassas Olmak
Yakışıklılık



Bu araştırma,kadınların eş seçmede öncelik verdikleri kriterlerin erkekler tarafından genellikle doğru algılandıkları göstermekte.Önemli bir ayrıntı olarak,erkeklerin ikinci derecede önemli gördükleri sporcu vücudunun kadınlar için en son planda geldiği göze çarpıyor.

                   Erkeklerin Beklentileri                

                   Kişilik
                   Güzellik
                   Zeka
                   Neşeli Olmak
                   Mütenasip Vücut
Kadınlara Göre Erkeklerin Beklentileri

Güzellik
Mütenasip Vücut
Dolgun Göğüsler
Dolgun Kalçalar
Kişilik


Cinsel ilişkiyi tetikleyen etmenler nelerdir ?

Her iki cinsin de sekse hazırlayan şeylerin bir listesini aşağıda görebilirsiniz..Bu listede kadın ve erkeklerin birbirlerinin seksüel gereksinimleri hakkında ne denli az bilgi sahibi olduklarının kanıtıdır.Önem derecesine göre hazırlanmış sıralama kadın ve erkek beyin yapısındaki tipik ayrılıkların tekrarlanması bakımından ilginçtir.Erkeklerde seks yapma arzusu görsel uyarılarla gerçekleşirken kadınlarda da bu arzu daha ziyade kulak yoluyla etki yapan algılamalar ve duygusal alımlamalar vasıtasıyla otaya çıkar;beklentiler ise şefkatli bir yaklaşım ve romantizmdir.

         Kadınları Sekse Tetikleyen Şeyler              

         Romantizm
         Ciddi Bir İlişkiye Hazır Olan Erkek
         Karşılıklı İletişim
         Mahremiyet
         Seks Amacı Taşımayan Müşfik Yaklaşım
Erkekleri Sekse Tetikleyen Şeyler

Pornografi
Çıplak Kadın Vücudu
Sekste Değişiklik Yaşamak
Erotik İç Çamaşırı
Bir Dişinin Varlığı

Kadınlar sevişirken içinde sevgi arar,erkeklerse seks yapar !

Bir kadını her yerde ve daima memnun etmenin yolları !

Onu kollarınızın arasına alarak öpüp okşayacaksınız


Onu öveceksiniz


Onu şımartacaksınız


Ona masaj yapacaksınız


Evdeki bozuk eşyayı onaracaksınız


Kendinizi hep onun yerine koyup öyle düşüneceksiniz


Ona serenat yapacaksınız


Ona destek olacaksınız

........


Aşk insan beyninde nasıl oluşuyor ?

Her ne kadar bu alandaki ilimsel araştırmalar tamamlanmamış ise de Amerikalı bilim adamları,insanların beyninde sevgiyle ilgili üç değişik tip duygu varlığını tespit etmiş bulunuyorlar.


Şehvet kaynaklı arzu,aşık olma hissi ve bağımlılık hissi.Her duygu için beyin özel bir kimyasal bileşimi sahibinin bir başka kişiye duyduğu ilgi anında hemen hazırlayıp kullanımına sunuyor.Sevgiye ait bu üç öğenin varlık nedeni doğanın tüm canlılara kesin ve şaşmaz emri olan cinsin üremesi prensibinin güvence altına alınmasıdır.

Aşk neden bazen erkekleri kadınlardan daha kör eder ?



Zıt kutuplar birbirini neden çeker ?


İdeal eşimizi nasıl buluruz ?


Bu ve bunu gibi pek çok detaylı bilgiyi "BURADAN" edine bilirsiniz









Kadın & Erkek Arasındaki Temel Farklar !

Kadın & Erkek Arasındaki Temel Farklar !



Farklılıklar daha beşikte başlıyor.Psikologların yaptığı klinik araştırmalara göre,bebekler ortalıkta gezinip oyalanırken kız bebekler zamanlarının çoğunu çevrelerin gözlemleyerek geçiriyorlar.

Erkeklerin beyni kadınlarınkinden 200 gram daha ağır.Hemen sevinmeyin beyler,bunun zekayla hiç bir alakası yok.Einstein,Anatole France,Paul Broca gibi dehaların beyni ölçülmüş ve 1000 ile 2000 gram arasında değişen ağırlıklarla karşılaşılmıştır;sonuç olarak,ağırlığın entellektüel kapasiteyle hiçbir bağı kurulamamıştır.

Kız çocuklar Erkeklerden daha erken konuşur.

Koku alma duyusu kadınlarda daha gelişkin.Özellikle de menstruasyon dönemlerinde östrojenin etkisiyle daha da artıyor bu.Parfüm yaratıcılarının %80'inin erkek olması da işin tuhaf tarafı.

Depresyona giren kadınların sayısı erkeklerin iki katı ! Östrojenin, kendimizi iyi hissetmemizi sağlayan seratoninin salgılanmasında önemli bir rolü olduğu düşünülüyor.

Erkeklerin %48'i horluyor.Kadınlarda ise bu oran %22.

Erkek çocuklar kız çocuklardan daha yaratıcı.Bu oyuncak üreticilerinin gözlemi.Erkek çocuklar bir oyuncağa farklı işlevler yüklerken,kız çocuklar daha bildik oynama biçimlerine rağbet ediyorlar.

Genetik olarak erkekler kadınlardan  %10 oranında daha  uzun ve ağır olmak üzere programlanmıştır.

Kadınlar alkole karşı daha duyarlı.Çünkü alkolün etkisini azaltan enzim kadında erkektekine göre daha az etkin.

Genellikle kadınlarda sağ göz ve kulak daha hassas,erkeklerde tam tersi.Beynin azizliği işte.

Erkeklerin %68'i kadınların ise%50'si aşkın devam etmesinde erotizmin önemli olduğunu savunuyor.

Kadınlar tatlıyı erkekler ise tuzluyu daha çok seviyorlar.

Fetişizm neredeyse tamamen erkeklere özgü bir özellik.

Erkek orgazmı lokal ve kısa,kadınınki ise bütün vücuda yayılmış ve uzun oluyor.Üstelik,ardından bir dinlenme döneminin gelmesi gerekmiyor.Her an yeniden başlayabiliyor kadınlarda orgazm.Tabii partnerinde hal kalmışsa ..!

Kadınların dokunma duyusu Erkeklerinki ne göre kesinlikle çok daha gelişmiş.



Gibi bir çok şeyi içinde barındıran 
adlı e-kitap size çok yarar sağlayabilir.

Kadın & Erkek : Ayrı Dünyaların İnsanları !

Kadın & Erkek : Ayrı Dünyaların İnsanları




Kadınlarla erkekler birbirlerinden çok farkı dünyalarda yaşarlar,değer yargıları farklıdır ve ayrı ayrı sosyal kuralları takip ederler.Her ne kadar bunlar bilinen kurumlarsa da, bu bilince sahip olup onu kabullenen, uygulayan kadınlar ama özellikle erkekler son derece azdır.İşte esas mesele burada yatıyor.

Kadınlar erkekleri,duyarsız,kayıtsız,empatiden uzak,dinlenmesini bilmeyen,gerektiğinden az konuşan,sevgisi göstermekte cimri davranan,birlikte fedakarlıktan kaçınan,ilişkide sekse sevgiden önce yer veren ve tuvalet kapağını kapatmayı devamlı unutan varlıklar olarak eleştirirler.

Erkekler ise kadınları,araba kullanırken,şehir planını okuyamayan,yok haritasını ters tutan,trafikte yönünü sağlıklı kestiremeyen,konunun esasına girene kadar gereksiz uzun konuşmalara dalan,yeteri kadar seks iştahı olmayan ve tuvaletin kapağını bir türlü açık bırakamayan kişiler olarak yererler

.Erkekler genellikle dağınıktır.Kadınlar işse araba anahtarını hemen hiç kaybetmezler ama varacakları adrese gidecek en kısa yolu bulamazlar.Erkekler en makul varlıklar olduklarını düşünürler.Kadınlar ise bu vasfın aslında onlara ait olduğunun tartışılamaz bilinci içindedirler.

Farklı Görev Alanları !

Farklı Görev Alanları



Erkekler ve kadınların evrimsel süreçteki gelişimleri değişik şekillerde gerçekleşmiştir.Dünya üzerideki varlıkların devam ettirebilmiş olmalarının nedeni budur.


Erkekler ava gitmişler,kadınlar ise ortalığı derleyip toplamışlardır.Erkekler koruyuculuk görevini üstlenirken kadınlar besleme doyurma işlevini yerine getirmişlerdir.Milyonlarca yıl süregelen bu görev bölümü sonucunda,her iki cinsin de vücut ve beyin gelişimleri ayrı şekillere bürünmüştür.



Kadınların Duyuları,Erkeklerinkinden dahamı Gelişmitir ?

Kadınların Duyuları,Erkeklerinkinden Dahamı Gelişmiştir ?

İnsan vücudundaki en büyük organ deridir.Derinin yüzeyinde, çeşitli bölgelere dağılmış olarak,acıyı algılayan 2.800.000,işi algılayan 200.000 ve temas algılayan 500.000 sinir ucu vardır.Doğumdan itibaren kız çocuklar derisi daha ince olduğundan,dokunma ve okşanmalara karşı,erkek çocuklardan daha çok hassastırlar.Yetişkin yaşlarda ise kadın,dokunma ve okşanmalara karşı
erkekten en az on misli daha duyarlıdır.


İnsanlarda dokunulmak arzusu uyandıran hormon Oksitosin'dir.Kadınların dokunmak ve kucaklamak arzularının çok gelişmiş olması bu yüzden çok doğaldır.

Yapılan araştırmalar göstermiştir ki;stres altına sokulan erkekler her türlü fiziksel temastan sakınıp kendi dünyalarına çekilmeyi tercih ederler.Aynı araştırmalara katılan kadınların yarısından fazlası stres durumunda kendiliğinden erkeklerine sokulma yolunu seçmişlerdir ve bu davranış tercihleri seksüel bir amaç taşımayıp yalnızca fiziksel yakınlığa yönelik kalmıştır..

Peki neden kadınların daha iyi konuşmacılar olduğu söylenir ?

Peki neden kadınların daha iyi konuşmacılar olduğu söylenir ?


Bilim adamlarının bulgularına göre kadınların beyinlerinde,biri sol ön bölgede,diğeri de sağ beyin küçük bir kısmında olmak üzere,iki adet konuşma bölgesi bulunmaktadır.Kadın beyninin her iki kısmında bulunan bu özel dağılım,onların çok iyi birer konuşma ortağı olmalarını sağlıyor.kadınlar bolca konuşmayı çok severler;beyinlerinde bu işlev için ayrılmış özel bölmeler bulunduğundan,beynin geri kalan kısmı diğer başka işler için serbesttir.

İşte bu nedenle kadınlar bir yandan konuşurken öte yandan başka işleri de yapmakta beceri sahibidirler.

Erkek beyni ise,bilgileri ayırarak kayıt altına almak üzere belli bölümlere ayrılmıştır.Problem dolu bir günün sonunda,erkek beyni çeşitli sorunları ait oldukları çekmecelere koyup kitlerler.Kadınlar ise aynı çözüme sahip değildir.

Sorunlar onun kafasında durmaksızın cirit aymaya devam eder.una son verebilmek,sorunlardan kurtulmak için kadının tek çözümü vardır:problemlerle,konuşmak yoluyla başa çıkmaya çalışmak.Günün sonunda,durmaksızın sorunları hakkında eşiyle diyaloğa giren bir kadının amacı,meselelere çözüm bulmak değil,konuşarak ve paylaşarak kendi yükünü
hafifletmeye çalışmaktan ibarettir.


Erkekler, Kadınlar & Seks

Erkekler,Kadınlar & Seks




Beynin Seks Merkezi Neresidir ?

Beynin seks merkezi hipotalamus guddesidir.Bu gudde aynı zamanda duyguları,kalp ritmini ve kan basıncını idare eder.

Seks Gereksinimi için beynin bu bölümünün hormonlar tarafından özellikle testosteron uyarılması şarttır.Erkeklerin testosteron salgılarının kadınlarınkinden on ila yirmi kat daha fazla ve erkek hipotalamus guddesinin de kadınınkinden daha büyük olduğu hatırlanırsa,erkeğin neden sekse bu kadar düşkün olduğu kolayca anlaşılır..Erkeğin her zaman ve her yerde sekse hazır olmasının bir nedeni de budur.

Neden seks ilgi çeken bir tartışma konusudur ?

Erkekler genellikle güçlü bir seks dürtüsüne sahipken kadınlarda bu eğilim göreceli olarak daha zayıftır.Bir Kinsey Enstitüsü araştırmasına göre erkeklerin %37'si her yarım saatte bir seksi düşünürken bu oran kadınlarda %11 olmaktadır.Erkeğin testosteron seviyesi yüksek olduğu için seks dürtüsü devamlı aktif durumdadır.Bu nedenle erkek sekse daima hazırdır.



Kadınlar için seks ne ifade eder ve ne beklerler ?

Bir erkek için seks rahatlatıcı,gerginliği giderici özelliğiyle önem taşır;sekse ihtiyacının temel dayanağı budur.Kadının seks gereksiniminin kaynağı bunun tersidir;gerginliğinin,sitresinin uzun bir süre içinde yavaş yavaş giderilmesini bekler.Bu yolda erkekten beklediği anlayış,sabır ve kendisini dinlemesidir.Erkek boşalmak,kadın ihtiyaçlarının anlayış ve şefkatle dikkate alınmasını hedefler.Erkek, aradaki farkı anladığı taktirde eşine karşı hassas ve duyarlı bir seks partneri rolünde başarı sağlayabilir.




Bir Kadını Memnun Etmenin Yolları !




En önemlisi onu sevmek... 

Alışveriş yaparken ona fikir vermek.

Alışveriş poşetlerini taşımak.

Çikolata alın.

İlgisiz ve sevgisiz bırakmayın. 

İltifat edin. 

Küçük ve büyük sürprizler yapın. 

Çiçek alın. 


Saçlarını okşayın. 

Şımartın. Güldürün, komik adamları severler. 

Ne istediğini önceden anlayın. 

Saat alın, yüzük alın, küpe alın. 

Yorumlar yapın. "Kilo mu verdin sen?" cümlesini kullanın.
Dayanmaya çalışın, iyi dinleyici olun.

Onunla birlikte dedikodu yapın. 

Onlara anlayış gösterip istekleri doğrultusunda hareket edin.
Gerçekleri değil, sadece duymak istediklerini söyleyin. 

Kibar olun, arabanın kapısını açın. 

Tartışma yaratmayın. 

Tartışma anında sabredin ve özür dileyin. 

Dil dökün ki egosunu tatmin etsin. 

Sizi eleştirmeye başladığında sakin olun ve ona hak verin. 

Alışverişte 55 kıyafet denerken ona fikir verin ama hepsine güzel deyin.Bunu yaparken de yapmacık davranmayın. 

Güzel kelimesini farklı şekillerde kullanın. Yoksa size sarabilirler. 
"Her şeye güzel diyorsun yaaa" gibi. 

Önemli günleri hatırlayın. Hediyeler alın. Hatta tanışma günü, 
ilk el ele tutuşma gününü bile unutmayın. 


Hayır demeyin. 

Fark etmez ve bakarız gibi kelimeler kullanmayın.
'Çok fırlamaydım, senle kendimi buldum' tribi yapmayın, 
kadın sorgular, derinlerinize iner afallarsınız. 

Kıskançlığınızın dozajını iyi kullanın. 

Çok iyi araba kullandığını söyleyin.

Bırakın konuşsun. 

Susturmaya çalışmayın. 

Peluş oyuncaklar alın.

DAHASI İÇİN >>>>

İlişkide Sorunlar

Dr.Başak Demiriz 

Kadınları Mutlu Etmenin Yolları Küçük Şeylerden Geçer 

Kadınların,arabalardaki benin deposu gibi sevgi deposu olduğunu düşünün.Bu deponun tekrar tekrar ve sık sık doldurulması gerekir.Küçük jestler yapmak,kadının sevgi deposunu dolu tutmanın en kolay yoludur.

Danışan:Eşim bana onu artık mutlu etmediğimi söyledi.Bu bana çok ağır geldi."Öyleyse ayrılalım"dedim,onu da kabul etmedi."Seni çok seviyorum ama beni hiç önemsemiyorsun,beni sevdiğini düşünmüyorum" dedi.

Dr.Başak:Siz ne hissediyorsunuz?

Danışan:Onu seviyorum ama son zamanlarda bunu gösterememiş olabilirim.Çok çalışıyorum,işim stresli,eve geldiğimde konuşacak halim olmuyor.Sadece televizyon seyretmek istiyorum.

Dr.Başak:Kaç yıldır evlisiniz ?

Danışan:15 olmak üzere.Sorumluluklar arttı.İşler yoğunlaştı.İkimiz de çok yoruluyoruz ve birbirimize zaman ayıramıyoruz.Biraz hakli ama ben de ne yapacağımı bilemiyorum.Onu sevdiğimi neden göremiyor? Yaptıklarım ona yetmiyor mu ?

Dr.Başak:Eşinizin sizden ilgi ve destek görmeye,şefkat hissetmeye ihtiyacı olabilir.Kadınlar bu ihtiyaçları giderilmediğinde mutsuz olurlar.

Danışan:O da bana ilgi ve destek göstermiyor.Benim ihtiyacım yok mu ?

Dr.Başak:Var mı?

Danışan:Elbette var ama ben şikayet etmiyorum.

Dr.Başak:Şikayet etmeden de duygularınızı paylaşabilirsiniz.

Danışan:O devamlı şikayet ettiği için bir de ben bu konuları açmak istemiyorum.

Dr.Başak:Anladığım kadarıyla bir kısır döngü içine girmişsiniz.O mutsuz olduğu için şikayet ediyor,siz bu şikayetlerden bıktığınız için sessiz kalmayı yeğliyorsunuz,bu sefer o sessiz kalmanızdan daha fazla şikayetçi oluyor.Siz de daha fazla kaçıyorsunuz.Birbirinizden uzaklaşmışsınız.

KADININ"SEVGİ DEPOSU" SIK SIK DOLDURULMALI

Danışan:Aynen öyle.En sonunda patladı işte.Ayrılma noktasına kadar geldik.Ben aslında ayrılmak istemiyorum ama ne yapacağımı da bilmiyorum.Eşine.evine sadık,çok çalışan bir adamım.hiçbir kötü alışkanlığım yok.Daha ne yapayım,bilmiyorum.

Dr.Başak:Sanırım bazı şeyleri değiştirmeniz gerek,hem kendinizi hem de ilişkiniz için.Siz bu değişiklikleri yapmaya istekli misiniz?

Danışan:Bilmiyorum,ne olduğuna bağlı.Dediğim gibi,ben eşimi seviyorum ve ayrılmak istemiyorum.o da beni seviyor ama işte olmuyor niyeyse.

Dr.Başak:Farkındaysanız birbirinizi sevmeniz problemleri çözmeye yetmiyor.Erkeğin ve kadının farklı ihtiyaçları var.Öncelikle farklılıklarınızı anlayıp kabul etmeniz gerek.Örneğin erkekler yorgunken veya stresliyken kendi dünyalarına çekilmek isterler.Bunu eşinizle paylaşarak,sessiz kalma ihtiyacınızın onu sevmediğiniz anlamına gelmediğini anlatabilirsiniz.

Danışan:Bunu sizden duymak rahatlattı beni,ona bunu anlatacağım.Ben söyleyince inanmıyor,ondan kaçmak için bahane uydurduğumu sanıyor.

Dr.Başak:diğer yandan siz kendi dünyanızda kaybolurken,onun da ilgi görmeye ihtiyacı olduğunu unutmayın.

Danışan:Peki nasıl çıkacağız bu işin içinden?

Dr.Başak:Birbirinizin farklı ihtiyaçları olduğunu kabul etmek gerek.Kadın-erkek ilişklerini zor kılan nedenlerin başında bu geliyor,farklı olduğumuzu göremiyoruz.Amerikalı psikolog 

Dr.John Gray,"Erkekler Mars'tan Kadınlar Venüs'ten"adlı kitabında bu farklılıkları anlatıyor ve uzlaşma yollarını gösteriyor.Küçük jestlerin bile kadınlar üzerinde ne kadar büyük bir etki yarattığını söylüyor ve kadınları mutlu edebilecek 101 yolun listesini veriyor.Bu listedeki küçük şeyleri önemseyip "Ben çok daha önemli şeyler yapıyorum,kapısını açmasam ne olur"diye düşünebilirsiniz. ama eşiniziz bu 'küçük' şeylerden çok daha fazla etkilendiğini unutmayın.İşte bu da erkek-kadın arasındaki önemli bir fark.Bunları onu sevdiğinizi göstermenin minik yolları olarak da düşünebilirsiniz.Dr.Gray,bir erkeğin bunu anlamasının zor olabileceğini söylüyor ve şöyle açıklıyor."Kadınların arabalardaki benzin deposu gibi,sevgi deposu olduğunu düşünün.Bu deponun tekrar tekrar ve sık sık doldurulması gerekir.Küçük jestler yapmak,kadının sevgi deposunu dolu tutmanın en kolay yoludur.Kadın,deposu dolu olduğundan sevildiğini hisseder.Sevildiğini hisseden kadın da eşine daha büyük bir sevgiyle yaklaşır."



En Yaygın İlişki Sorunları

Her ilişkide ufak tefek bir takım sorunlar vardır.Bazı sorunlar küçük gözükse de büyük bir önem taşırlar.Öyleki çitfleri bitme aşamasına dahi getirebilirler.




Güven Eksikliği

İlişkide güven eksikse bu ilişki uzun ömürlü olamaz.Güven eksikliği olan ilişkiler bitmeye mecburdur !

Karmaşık Konular

Kadının mesleki olarak erkek arkadaşından üst bir mevkide olması sorun yaratıyor.


Dürüstlük

Çiftlerin birbirlerine dürüst olmaları gerekir.Dürüstlüğün olmadığı ilişkile ne yazık ki yürümez.Eğer bir ilişkiye başlayacaksanız %100 dürüstlük üzerine kurulmalıdır.

Monotonluk

Belli bir süreden sonra monotonluk ilişkinin bitmesine sebep olur.Sürekli aynı şeyleri yapmak bir süre sonra sıkılmanıza ve öfkenizi kontrol edememenize sebep olur.Bu yüzden partnerinizle beraber eğlenceli çeşitli aktiviteler yapmaya önem vermelisiniz.




İlişkide Yaşanan En Büyük Problemler Nedir !



Uzun süreli beraberliklerin ilk ayından itibaren kimliğimizi yavaş yavaş değiştirmeye başlıyoruz.Kendimizi unutup,alışkanlıklarımızdan vazgeçiyoruz,partnerimizle tek bir bütüne dönüşüyoruz."Ben" kelimesinin yerini "Biz"alır oldu.Ben şunu yapacağım,ben şuraya gideceğim yok.Biz yapalım edelim var.Bir bütün olabilmek güzel de bununda bir sınırı olmalı.Çünkü bu sefer ilişkide bağımlılık faktörü ortaya çıkabilir.

Peki, Neden Birbirimize Bu kadar Çok Bağlanıp Birey Olduğumuzu Unutuyoruz ?

Psikolog Aslı Akkan bu durumu şöyle açıklıyor."Zaman geçtikçe ilişki içindeki taraflar,ilişkiyi koruma adına kendilerini unutuyor.Bu durum uzun ilişkilerin sıradanlaşmasına yol açıyor".Zaten yapılan araştırmalar gösteriyor ki birbirine bağımlı olma,terk edilme;sevilmeme ve yanlız kalma korkularımızdan kaynaklanıyor.

Birey Olduğunuzu Unutmayın !

Çiftler ilk günki heyacanlarını yitirdikleri ve birbirlerinden sıkıldıkları için ilişkilerini bitiriyorlar.Oysa ki sıradanlaşan ilişkilerini canlandırmanın kolay bir yolu var.Kişilerin kendi istediklerini,zevklerini açık açık söylemeleri.Bu uzun süreli ilişkilerin yıpranmasını en aza indirecektir.Yeni bir ilişkiye başladığımız an bir olduğumuzu unutmamak çok önem arzeder.

Bağlanmanın bilimsel açıklaması da var !

Psikolog Aslı Akkan bağlanmayla ilgili sorunları Bolwby’nin Bağlanma Kuramı’na bağlı olarak temellendiriyor. Aslında ilişkimizdeki bağımlılık derecemiz bebekliğimizden itibaren şekillenmeye başlıyor. Bolwby Kuramı’na göre 3 tip bağlanma türü ortaya çıkıyor. 

Güvenli Bağlanma (Secure Attachment)

Güvenli bağlanma gösteren bebekler, anneleri ya da bakıcıları yanlarındayken ondan uzaklaşıp çevreleriyle ilgilenir. Diğer bireylerle iletişime girme konusunda rahat davranırlar, bakıcıları uzaklaşırsa ya kısa bir süre ağlayıp sonra oyuna dalarlar ya da fazla tedirginlik göstermezler. Bakıcı geri döndüğünde sevinip onunla ilişkilerini sürdürürler.

Kaygılı/Çelişkili Bağlanma (Anxious / Ambivalant Attachment)

 Bu bebekler anneden ayrılıp çevreyle ilgilenmez. Anneleri uzaklaştığında terk edildiklerine dair korkuları iyice artar, anneleri yanlarından ayrılıp geri dönerse ağlarlar ve bir yandan ona sarılıp bir yandan da iterler. 

Kaçınık Bağlanma (Avoidant Attachment)

Bebekler, anneleri yanlarındayken çevreyle ve yabancılarla ilgilenir, duygularını anneleriyle paylaşmaz, bir bakıma annelerinden bağımsız bir biçimde çevreyi araştırır. Anneleri yanlarından ayrılıp geri dönerse, görmezden gelip oyunlarına devam ederler. 



Davranış Biçimleri,Duygular & Bunlardan Kaynaklanabilecek Çatışmalar

Tarafların Algılama Farklılıkları

Kadın ve erkekler,birlikte yaşadıkları çevreyi farklı pencerelerden görürler.

Erkek doğrudan sonuca varmak ister,statü ve güç arayışı içindedir.Kadının sosyal bilinci isese, iletişim, işbirliği, ahenk, sevgi,birlikte olmak ve insanların birbirleriyle ilişkilerinin yönü üzerine kilitlenmiştir.Zıt görüşleri olmasına karşın,birlikte bir hayatı paylaşmak isteyebilmeleri gerçek bir mucizenin eseridir.

Modern Erkek & Kadın Hangi Vasıflara Sahip Olmak İster ?


Erkekler 

Gözünü Daldan Budaktan Esirgemek

Rekabete Açıklık

Hükmedici Olmak

Güçlü Olmak

Kararlı Olmak

Hayranlık Uyandırmak

Pratik Olmak
Kadınlar

Çekicilik

Sevecenlik

İyilik Yapmak

Duyarlılık

Candan Olmak

Arkadaş Canlısı Olmak

Cömertlik
Sorun Yaşayan Bir Kadın Neden Konuşma 
Gereksinimi Duyar ?

Stres ve baskı altın da kalan erkekte çevresel algı ve mantık gücü harekete geçer.Kadında ise iletişim bölümü harekete geçer,kadın konuşmaya başlar ve bazen hiç durmak bilmez! Birkaç kadın bir araya gelerek müşterek problemler hakkında ve çok detaylı olarak konuşur,konuşurlar.Sohbet bitince tekrar başa dönüp aynı konuları konuşurlar.Sorular ne zamana ait olursa olsun bu fark etmez.Sonu gelmeyen sohbetlerin amacı,çözüm bulmak değildir.Stres ve baskıyı üstlerinden atma yoludur kadınların.


Bir erkek çin sorunları hakkında konuşa bir kadını sabırla dinlemek üstesinden gelmekte bayağı zorlanacağı bir iştir.Kadın bir çözüm bulunmasını bekler.Erkek konuşmayı dinlemekle yetinmeyip birde ona çözüm bulmakla hükümlü görür kendini.Oysaki yapması gereken dinlemek ve arada dinlediğini belirtmek için küçük cümleler kurmaktır.

Flört Etme Teknikleri

Cosmopolitan

Bazı flört etme şekillerinin diğerlerinden daha iyi sonuçlar verdiğini biliyoruz. Bunların ne olduğunu öğrenmek ve bir yakışıklı üzerinde kullanmak için bize yol göstermek isteyen gerçek kadınlardan ilham alabilirsiniz.
“Sesimi kullanıyorum!”
“Bir erkeğin yanındayken, daha seksi çıkması için sesimi kısıyorum. Farkında olmadan bana yaklaşıyor ve dinliyor ya da cevap veriyor. Bu taktik her zaman benim işime yaramıştır!”


Zeren, 27

NEDEN İŞE YARIYOR?
İlişki uzmanı Amy Waterman’e göre, erkekler bazen sert kadınlardan çok hoşlanabiliyor. Ama çoğu erkek sakin bir karaktere sahip, yumuşak huylu kızlara aşık oluyor. Yumuşak ve kısık ses kulağa daha duygusal ve daha az tehdit edici geliyor.
“Saç, bütün erkekler için önemli bir detay.”
“Bir erkekle konuşurken, saçımı bir yandan alıp olduğu gibi diğer yana atarak boynumu ortaya çıkartıyorum. Bu hareketin onları bir an dondurduğunu ve çok hoşlarına gittiğini fark ediyorum.”


Meral, 25
NEDEN İŞE YARIYOR?
Uzmanlara göre, bir kadın boyun gibi hassas bir bölgesini sergilediğinde (bu, köprücük kemiği de olabilir) hassas tarafını ortaya çıkarıyor. Bu da erkeği ilerlemesi için teşvik ediyor. Boyun, kadın vücudunda en öpülesi bölgelerden biri olduğundan, buraya dikkat çekmek onu meraklandırıyor.

“Şirin aksesuarlar seçiyorum.”
“Erkeklerle tanışma olasılığım olduğunu bildiğimde, değişik bir tişört giyiyor ve şirin bir şapka takıyorum. Ve çoğu zaman bir erkek bana onlar hakkında sorular soruyor.”


Gül, 22
NEDEN İŞE YARIYOR?
İlişki uzmanı Fran Greene bu numaranın neden işe yaradığını şöyle açıklıyor: “Aksesuarlar, güzel bir sohbetin başlangıcı olan en doğal unsurlardandır. İnsanların kafasında soru sorma isteği yarattığından sizinle konuşmak isterler. Bahsettiğimiz bu aksesuarlar arasında, değişik mücevherler, hoş bir koku, hobinizi anlatan bir kazak, şapka veya ilgi çekici bir kitap olabilir.


“Başka yöne bakıyorum.”
“Hoşlandığım bir erkek üzerinde her zaman uyguladığım gizli hamle, onunla konuşurken ilgisiz gözükmektir. Sanki kafamda bir yığın şey varmış ve dikkatim dağılmış gibi gözükürüm. Bu çok işe yarıyor çünkü birden meraklanıyor ve ‘Acaba ne düşünüyor’ diye kafalarında tartmaya başlıyorlar.”


Beyhan, 27
NEDEN İŞE YARIYOR?
İlişki, Arkadaşlık ve Erkeklerle Baş Etmek: Erkeklere Giden Ornitolojik Rehber (Dating, Mating and Manhandling: The Ornithological Guide To Men) kitabının yazarı Lauren Frances “Erkekler psikolojik olarak, kendileri bunu vermek konusunda pek iyi olmasalar da, ilgiye ihtiyaç duyar. Onun ilgisini çekmek için yapılacak en iyi hareket ise, hafif bir şekilde ilgisiz gözükmektir. Ters psikoloji, aklınızdan geçenleri öğrenmek için her şeyi yapabilecek erkekle ilgili bu senaryoyu doğruluyor. Ne düşündüğünüzü deli gibi öğrenmek isteyecek ve kafanızdan geçenin neden o olmadığı konusunda meraklanacaktır. Ayrıca bu hileyle ne kadar yoğun bir hayatınız olduğunu anlayıp ona da zaman ayırdığınızı görecektir. Sırf bu yüzden de size ilgi göstermesi gerekir, öyle değil mi?
“Fiziksel temas kuruyorum.”
“Bir süre konuştuktan sonra, sohbet esnasında koluna dokunuyorum. Bu sayede onunlayken rahat olduğumu anlamasını sağlıyorum.”


Seda, 27
NEDEN İŞE YARIYOR?
İlişki uzmanı ve 90 Günde Aşk (Love in 90 Days) kitabının yazarı Dr. Diana Kirschner’e göre; dokunuşunuz partnerinizle ilgilendiğinizin ve ilk hamleyi yapmaktan çekinmediğinizin önemli bir göstergesidir. Flört etmenin en olumlu işaretlerinden biri olarak, karşı tarafa doğru mesajı gönderdiğinizden emin olmalısınız. Dokunuşunuz hafif ve kısa süreli olmalı.
“Gizem yaratıyorum.”
“Birisiyle tanıştıktan sonra orada fazla uzun süre kalmam. Kısa bir sohbetten sonra ayrılırım. Eğer karşımdaki erkek benden hoşlandıysa, ben gitmeden önce telefon numaramı ister veya kartvizitini verir.”


Nazlı, 31
NEDEN İŞE YARIYOR?
İlişki danışmanı Dr. Asher Malderan “Bazen, bir mekandan ayrılmak karşınızdaki insanın telefon numaranızı sormasına, kalmanızı rica etmesine veya sizinle gelmek istemesine sebep olur. Diğer aşamaya geçmek için daha çok zamana ihtiyacınız varsa ve yeni tanıştığınız bu erkek sizden hoşlandıysa başka zaman buluşmayı teklif edebilirsiniz. Bu şekilde, daha sakin bir ortamda birbirinizi daha iyi tanıyıp oradan ilerleyebilirsiniz.