Beden Dilimiz Nasıl Şekilleniyor


Toplumla,Aileyle,Deneyimlerle Mi ?

Alışkanlıklar içinde yaşıyoruz.Anı sokak,aynı mahalle,aynı insanlar,aynı eş,aynı baba,aynı kardeş,aynı anne,aynı yemek...40 yılda bir laf olsun,hava atalım diye Hint yemeği yapıyoruz belki ama normalde hep alışkanlıklarla devam ediyoruz.Şiddetse şiddet alışkanlığı,sevgi ise sevgi alışkanlığı...Daha iyi anlatmak için kendimden bahsedeyim...Ders çalışmayan bir çocuktum,babamdan bol bol dayak yedim.Şiddeti ilk onunla tanıdım.Baba korkusunu hep yaşadım.Bunlar benim bilinçaltıma atıldı.Karanlıktan korkuyordum çünkü babam beni odaya kapatırdı.Bu özelliklere göre ben potansiyel suçluyum.Babamdan tokat atmayı,yumruk vurmayı,kadınlara nasıl davranacağımı öğrendim.Peki ne yapıyorum?Otokontrol,sabır ve güven duygusu ile potansiyelimi,beden dilimi kontrol altında tutamaya çalışıyorum.İşte bu yüzden"Ailelerin çatısı sevgi olsun"diyoruz.Hayat öğretmeni annelerimiz,hayat öğretmeni babalarımız olsunlar ve bize sevgiyi öğretsinler diyoruz.Onlar yapabilmiş olsalardı bugün ülkemiz de bu halde olmazdı.Millet olarak korku,kararsızlık,güvensizlik yaşıyoruz.O zaman erkekler insan kıyafeti giymiş canavarlar oluyor.Kadın için "İnsan kılığına girmiş melektir"demiyoruz ama kadın ne kadar canileşse de suç ortağı hep bir erkek oluyor.


Sokaktaki İnsanları Nasıl Gözlemliyorsunuz?

Eskisi gibi büyük flörtler görmüyorum.Elini tutmalar,saçını okşamalar,gözünün içine bakmalar,başını omzuna koymalar yok.İlişkiler arz-talep üzerine kurulmuş durumda.Bütün mesele"Ne yiyeceğiz,ne içeceğiz?"olmuş.İki-üç günlük sohbetler,cinselliğin ön planda olduğu ilişkiler görüyorsunuz.Eskiden sevgi ve şefkat vardı.Bunu artık insanların beden dilinde göremiyorum.Sırt sırta  ya da omuz omuza görüyoruz insanları,göz göze değil."Günün nasıldı?","Saçların ne güzel olmuş"demiyor kimse kimseye...İltifat etme zahmetine girilmiyor.Oysa birbirleri hakkında detayları görüp ifade edip duygusal bağı sağlamaları gerekiyor.Havalar ısınınca göreceksiniz,ağaçların altında tek tük çiftler olacak.Onlar da bastırdıkları cinsel dürtülerini gidermeye çalışıyor olacak.Benim hayalim ise el ele tutuşan göz göze gelen,yanağa öpücük konduran çiftlerin uzun vadeli ilişkileri,,,
Bugün insanların beden dillerinde sürekliliğin olmadığı emanet ilişkileri görüyoruz.Önemli olan süreklilik ve samimiyettir oysa.İlişkiler artık kısa metrajlı film gibi başlıyor.Cinsellik olmazsa devam etmiyor sonra da kızlık zarı namus göstergesi olarak öne çıkıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder